Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir yazı vardı ama o kadar yoğunum ki hiç fırsatım olmadı şimdilerde de ders çalışmam gerekiyor ama artık dayanamadım. Kpss, Ales, vizeler? Neyin vakti daralıyor kardeşim? Zaman hep çab.

Zaten dönmeyip ne yapacaktı ki? Kang Hyuk sinirli sinirli güldü. Ancak hemen sonra gülüşü söndü, yüzüne acıklı bir ifade geldi. Başını kaldırdı, kar taneciklerinin usul usul yağdığı gökyüzüne dikti yaşarmış gözlerini. Kar tanelerinin ıslaklığı, gözlerinden süzülen yaşlara karıştı.

26 Şubat Music Japan Performansları. Evvet başlıkta gördüğünüz üzere 26 Şubat Music Japan performanları yayınlandı. İsterseniz performanların bazılarına bir göz atalım demek isterdim ama sadece 2 tanesinin videosu mevcut,.

Jun Suh olduğu yerde kalakaldı. Hiç düşünmeden başını yere eğip ellerini havaya kaldırdı. 8220;Çabuk arkanı dön! 8221; diye bağırdı Tae Woo. 8220;Sendin demek ki! Daha fazla konuşamadı. Jun Suh ise bakmakla yetindi. 8220;Jun Suh geldi mi acaba? .

Açıklama yazamayacak kadar yorgun hissediyorum. Bir kaç üye kebap ve maraş dondurmasını biliyormuş. Hava durumu ruh halinizi etkiliyor mu? Yağmurlu günlerde dinlemekten hoşlandığım 3 şarkıdan bahsetmek istiyorum.

Bu seçimde ne oy kullanacan? Bizim emmimgil şu oyu kullanacaklarmış. BANANE! Ülkemizde yapılan seçimlerin mantığı nedir? Gizli oy açık sayım. Yani oyun sana hastır, neye kime oy kullanmak istersen onu özgür iradenle seçersin. RTE sevmeyen, hayır oyu kullanacak olanlar vatan hainidir. Evet oyu vermek şehitlere ihanettir.

Masallar gerçek olabilir mi? Küçük Siren 7. Pachelbel- Canon in D Major. Andersen salona açılan kapıda durmuş, şaşkınlıkla bakıyordu önünde duran iki küçük çocuğa. Ama şimdi bu düşüncesi ona dünyanın en saçma şeyi gibi geliyordu. Deniz ve güneşin buluştuğu bu yerde, bu neşeli halka bakıyordu, en sıkıntılı zamanlarında bile neşelerini hiç kaybetmiyorlardı. İlk defa boş vermek diye bir deyimin kullanıldığına rastlamıştı burada. Diye cevap mı olur diye söylenmişti ilkin ama karşılığın.

Güz Fırtınası-Rita Hunter İmzalı Kitap. 2010-2011 yıllarında Facebook sayfasında yayınlamış olduğu Yağmurla Gelen hikayesi vardı. Allahım nasıl heyecanla bekler, yayınlansın diye ekrana kilitlenirdim. Bilgisayarımda hikayenin pdf versiyonu hali var. Kitabın kapağına, seçilmiş olan modele bayıldım! Bu yayına verilen bağlantılar.

Çok çok uzun bir aradan sonra şöyle bir sevdiğim bloglarda tur attım. Görüyorum ki bizim bloğumuz kadar olmasa da pek çok blog paslanmış. Sanırım bir zamanların bloggerları olarak hep beraber büyüdük ve kaçınılmaz olan gerçek dünyaya dalış yaptık. Eskiler bilirler önceden twittera çok takılan bir insandım. Orada da aynı sorunu gördüğüm için twitterımı silmiştim. Bizim ortak dünyamız olan kore olaylarını pek takip edemediğimden muhabbetler sarmamaya başlamıştı.