Bu yüzden çok şanslı hissediyorum kendimi. Zeytin ağaçlarının çiçek açtıklarını sonra minicik zeytinlere dönüştüğünü, büyüdüğünü, karardığını farkedebiliyoruz biz burada mesela.

Özellikle kanama geçirdiğim, odamdan hiç çıkamadığım 20 gün boyunca servisten gelen türlü türlü sesler ve değişen 3 oda arkadaşımın hikayeleri ve onlarla yaşadığım imtihanlar çok öğretici oldu. Hematoloji servisinde yer olmasa da müşahade odasında , yada dahiliye servislerinde yer açılana kadar misafir ediyor.

Ada Çanakkale DE ÇÖMÜ Kreşe başladı. Bir önceki yazımda baya bi dertli yazmışım. Hem komik geldi hemde üzüldüm. Herşeyi abartıyorum diye üzüldüm tabi. Bu arada Ada yine hasta, alerjik burun tıkanıklığı ve gözünde kızarıklık oldu. Canim kızım, hemen iyileş. Bloguma daha sık yazma kararı aldım. Neyse, konuyu yine uykuya getirdim. İçimde kalan bir şey bu öğlen uykusu.

Uzun bir aradan sonra herkese yeniden merhaba. Üzülerek belirtmek isterim ki bu yazımda sizi tatmin edecek kadar uzun olmayacak. Daha çok merak ettiğim bir şeyi sormak için bu yazıyı yazıyorum. Yeni yetme şarkıların anlamsızlığından mı şikayet ediyorsunuz? O zaman .

Annemden dinlemiştim ben de, büy.